Çocuğumuza Acelemiz mi var?


İş ortamı ve sosyal hayattaki telaşın annelik rollerini etkilediği bir gerçek. Çalışan anneler çocuklarının bakımı ve iş hayatının sorumlulukları arasında bir denge kurmaya çalışırken çok farklı duygular yaşarlar. Çocuğuyla yeteri kadar zaman geçiremediği için suçluluk hissetme, çocuğunun ilklerinde onun yanında olamadığı için üzüntü duyma veya çocuğunun kendi dışında biriyle yakınlaşmasını kıskanma bunlardan sadece birkaçı&hellip Bu duyguları yaşamak son derece doğal. Annelik serüveninin herhangi bir noktasında birçok anne benzer duygular yaşayabilir. Bu duyguların farkında olarak ve kendimizden imkansızı beklemeden sınırlarımızı iyi belirleyerek iş hayatı ve anneliğin getirdiği sorumluluklar arasında bir denge kurmamız mümkün olabilir mi?
 
Yaşları küçük olmasına rağmen hızla akan hayata çocuklar da uyum sağlamak durumunda kalıyor. Yaptıkları birçok işte hızlı ve hatasız olmaları bekleniyor. Yemeğini çabucak ye, çabuk ayakkabını giy hemen çıkmamız gerekiyor, düzgün yürü, acele et yatma vakti geldi&hellip gibi cümleleri çocuklar gün içinde defalarca duyuyorlar. Çocukların belki de bu yüzden çocukluklarını acele yaşamaya alıştıklarını söyleyebiliriz. Aldığımız besinlerde bile kendi doğal ortamında ve yavaş büyüyen ürünleri tercih ederken çocukların bir an önce büyümesi için acele ediyor olabilir miyiz? 
 
İş hayatının yoğun temposunda çocuklarımızın da bir an önce büyümelerini, bizim hızımıza yetişmelerini bekliyoruz. Bir an önce büyüsünler ki bizi yavaşlatmasınlar, kendi başlarına işlerini halledebilsinler istiyoruz. Fakat çocuklar doğaları gereği yavaştır ve henüz zihinsel, fiziksel ve sosyal becerileri yetişkinlerinkinden farklı olduğu için onlar gibi düşünemezler. Çocukları gibi görmek bizden farklı bir dünyaları olduğunu görmemizi zorlaştırabilir ve onları kaldırabileceklerinden daha büyük bir sorumluluğun altına sokabilir. 
 
Çocuğun en değerli uğraşı ve en önemli işi oyundur. Çocuk oynarken, eğlenceli zaman geçirdiğinde, acele ettirilmediğinde ihtiyacı olan birçok şeyi farkında olmadan öğrenebilir. Öğrenme duygularla fazlasıyla ilişkilidir. Stres altında ve mutsuz bir çocuğun öğrenme kapasitesinin de düştüğünü biliyoruz. Oysa çocuk serbestçe oynadığında özgür olabilir hayal kurabilir, düşündüklerini hayata geçirebilir yapabildiklerini ve yapamadıklarını fark edebilir. 
 
Sadece çocuklarımızla olmaktan keyif aldığımız, birlikte komikleştiğimiz ve sonunu düşünmeden oynadığımız zamanlar yaratabiliriz. Esas olan çocuğumuzla geçirilen sürenin fazlalığı değil, beraber olduğumuz sürede onunla kurduğumuz yakınlık onun korkularını,işelerini ve mutluluklarını paylaşabilmemizdir. Kısa da olsa onunla anı paylaştığımızda aslında bu çoktur. Çünkü bu anlar çocuğun hayatında fark yaratan anlardır! Çocuklarıyla sadece oyun oynamaktan keyif alan onların duygu dünyalarını, hayallerini ve isteklerini anlayan, onların kalplerine dokunabilen ebeveynlere bugünlerde hiç olmadığımız kadar çok ihtiyacımız var. Hızınızı biraz yavaşlatmayı ve bir süreliğine etrafınıza başka bir gözle bakmayı deneyebilir misiniz? Gördükleriniz sizi şaşırtabilir. 
 
Çocuğunuzla oyun oynarken 
 
Tüm kuralları unutun. Oyuncak paketlerinin üzerinde yazılı talimatlar sizi sınırlamasın. Oyuncaklar çok farklı  şeerde oynanabilir ve kullanılabilir. Çocuklar buldukları her eşyayla, her malzemeyle oynayabilirler. Yaratıcılığa her zaman yer açın ?
 
Oyunu yönetmesine izin verin. Çocuğunuzun istediği oyuncakla oynamayı seçmesine ve oyunu yönetmesine izin verin. Bırakın ne yapacağınızı o size söylesin. Siz de onun isteği doğrultusunda oyuna katılın. Oyun sırasında çocuğunuzun duygularına duyarlı olun. Nelerin onu heyecanlandırdığını, şaşırttığını veya kızdırdığını gözlemleyin.
 
Çocuk gibi düşünün. Çocuğunuzun yaratıcı oyunlarına siz de katılın. Ona elindeki herhangi bir oyuncak ile çok çeşitli oyunlar/fikirler üretebilmesi için destek verin. Örneğin, tahta blok kayık olabilir, araba olabilir veya bebeğin yatağı olabilir. Oyun sırasında gerçek hayatta mümkün olmayan birçok şey olabilir ve oyunu esas keyifli yapan bu gerçek dışı anlara kendimizi bırakmamızdır. 
 
Zaman zaman yalnız kalmasına fırsat verin. Çoğu zaman çocuklar bir yetişkinle birlikte oynadıklarında yeni şeyler öğrenseler de öğrendiklerini pekiştirmek ve özu¨mseyebilmek için yalnız oynamaya da ihtiyaç duyarlar. Çocuğunuzu gözlemleyin, yalnız başına oynamaktan mutluysa rahatsız etmeyin. 
 
İstekli olun. Çocuğunuzla oynarken sadece bedenen orada bulunmanız yeterli değildir istekli
olun ve tu¨m dikkatinizi ona verin. Cep telefonu, televizyon veya dikkatinizi dağıtan diğer şeylerden uzaklaşın. Oyunu en keyifli anında yarıda bırakıp gitmeniz emin olun çocuğunuzun hoşuna gitmeyecektir. Gu¨n içinde en az yarım saatinizi başka kişiler veya işler nedeniyle bölu¨nmeden çocuğunuzla geçirdiğinizde aranızdaki ilişkinin gu¨çlendiğini fark edeceksiniz.
 
Zorlamayın veya oyuncaklara boğmayın. Eğer çocuğunuz sıkılmışsa ve oynamak istemiyorsa zorlamayın. Oyun içten gelmeli ve doğal olmalıdır. Emin olun çocuğunuz oynamak isterse bunu bakışlarıyla, hareketleriyle veya sözleriyle size anlatır. Ayrıca çocuğunuzu oyuncaklara boğmak yerine bir oyuncak ile farklı şeerde veya uzun sürelerle nasıl oynayabileceğini keşfetmesine yardımcı olun.
 
Bir şey öğretmeye çalışmayın. Oyunda amacınız keyif almak olmalıdır. Çocuğunuz oyunun doğal akışında yeni bilgiler ve beceriler edinir. Çocuğunuzun ihtiyacı olan keyif aldığınızı ve eğlendiğinizi bilmektir. Aranızdaki ilişkiyi gu¨çlendiren de aslında bu anlardır.
 
Teknoloji dozunu gözden geçirin. Teknolojinin sunduğu imkanlardan yararlanmak önemli ancak çocukların kendi iç dünyalarından uzaklaşacak derecede teknolojiye bağımlı olmaları yerine ihtiyaçları doğrultusunda teknolojiden faydalanmaları daha sağlıklıdır. Çocuğun kendi başına kalmasını engelleyen, zihnini ve bedenini gereğinden fazla meşgul eden araçların çocuğun iç dünyasını fakirleştirdiğini hayal kurma kapasitesini ve yaratıcılığını sınırladığını biliyoruz. Bu nedenle gün içindeki teknoloji kullanımını gözden geçirmeniz önemlidir.

rsm

Yeşim Çaylaklı

Uzman Psikolog , Çocuk Gelişim Uzmanı

[email protected]


geri
WhatsApp Destek İletişim